Açık Piyasa İşlemleri Nelerdir?
Open Market Operations teriminin Türkçe karşılığı olan açık piyasa işlemleri (APİ), ekonomi likiditesinin düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Piyasadaki para miktarının kontrol edilebilmesi için yararlanılan bu işlemlerin yönetimi Merkez Bankası tarafından yapılmaktadır.
Merkez Bankasının sorumlulukları arasında yer alan konulardan biri de piyasada dolaşan parayı kontrol etmektir. Piyasada dolaşan para miktarını etkin bir şekilde düzenlenmesi için hisse senedi, hazine bonosu ya da tahvillerin alım-satım işlemlerinin gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu alım-satım işlemleri likiditeyi düzenlemek için yapılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın piyasada dolaşan para miktarını kontrol etmeyi hedefleyerek hisse senedi, hazine bonosu, ya da tahvil alım satımına girmesi açık piyasa işlemlerini ifade eder.
Bu piyasa işlemlerinde asıl amaç para arzının istenen yönde etkilenmesidir. Merkez Bankası tarafından likiditeyi düzenlemek amacıyla kullanılan APİ, Merkez Bankası Kanunu’nun 52. Ve 56. Maddeleriyle belirlenmiştir. Bu piyasa işlemleri sadece para politikası hedefleri ile gerçekleşebilir. Kanuna göre bu işlemlerin vadesi 91 günden fazla olmayacak şekilde kabul edilmiştir. Hazine ya da kamu kuruluşları için kredi sağlamak amacı ile bu piyasa işlemleri kullanılamaz. Aynı zamanda Merkez Bankası, hazine ile kamu kurum ve kuruluşlarının ihraç ettiği borçlanma araçlarını birincil piyasalardan satın alamaz.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), bu piyasa işlemlerini birkaç işlem türü kullanarak gerçekleştirmektedir. En önemli avantajlarından biri etkilerinin tam olarak ölçülebilmesi olan bu piyasa işlemleri, kontrol edilebilir ve tersine çevrilebilir bir yapıya da sahiptir. APİ, yapısı doğrultusunda güvenilir bir işlem türüdür. Bu piyasa işlemleri, küçük alım-satımlar yolu ile de gerçekleştirilebilir. Bu da para tabanı üzerinde minimal değişiklikler yapılmasını sağlar. Tüm avantajları göz önünde bulundurulduğunda hızlı sonuçlar vermesinden ötürü TCMB açık piyasa işlemlerini sıklıkla tercih eder.
Açık piyasa işlemleri, para politikası amaçları göz önünde bulundurularak günlük para arzının kontrolü için etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Bu piyasa işlemleri, özellikle faizlerin fazla arttığı dönemlerde tercih edilen bir yöntemdir. Merkez Bankası, bu işlem ile kısa vadeli faiz oranlarının politika faizleri çerçevesinde oluşmasını sağlar.
Kısaca APİ, TCMB’nin likidite miktarı ve politika faizini düzenlemek için yaptığı alım-satım gibi piyasa işlemlerini kapsamaktadır.
Yılbaşı tatili veya bayram öncesi gibi belirli dönemlerde para tabanındaki değişiklikleri bertaraf etmek için Merkez Bankası para tabanında meydana gelen değişiklikleri etkilemek için bu piyasa işlemleri gerçekleştirebilir. Bu amaçla yapılan açık piyasa işlemleri için defansif açık piyasa işlemi terimi kullanılmaktadır. Merkez Bankası herhangi bir tehdit algılamadığında da para tabanını değiştirmek için bu piyasa işlemlerini uygulayabilir. Herhangi bir tehdidin olmadığı durumlarda yapılan işlemler için ofansif veya dinamik açı para işlemi terimi kullanılmaktadır.
Açık Piyasa İşlemlerinin Türleri
İlk defa 1970 yılında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Kanunun çıkmasıyla yürürlüğe girmiş olan bu piyasa işlemleri sayesinde APİ fiilen uygulanmaya başlamıştır.
Açık piyasa işlemi türleri arasında; depo,repo, ters repo, doğrudan alım, doğrudan satım ve likidite senedi ihracı yer almaktadır.
1. Depo
TCMB’nin belirli vadeler ile bankalara teminat ve limitleri doğrultusunda sağlanan mevduat olanağıdır. Bankalar bu sayede; Merkez Bankasının aynı gün içerisinde ilan ettiği faiz oranlarında Türk lirası şeklinde borç alıp verebilirler.
Merkez Bankası bünyesinde faaliyetlerini gerçekleştiren Bankalararası para piyasası aracılığı ile depo sağlanmaktadır.
2. Repo
Repo; piyasada geçici likidite sıkışıklığı yaşandığı durumlarda bankacılık sistemi likiditesinin belirli bir süre için arttırılması amaçlanarak yapılan işlemdir. Repo yapıldığı zaman Merkez Bankası, bu piyasa işlemlerini yapmaya yetkili kuruluşlardan, ileri bir tarihte geri satmak şartıyla kıymet alır. Geri satım taahhüdünde bulunan Merkez Bankası bu vaat ile tahvil ve bono gibi menkul kıymetlerin alımını gerçekleştirir.
Bu süreçte;
- Sözleşme tarihi işlemin yapıldığı tarihtir.
- İşlem sırasında belirlenen fiyat üzerinden söz konusu kıymet alınır.
- Kıymetin geri satım fiyatı, alış işleminin yapıldığı tarihte belirlenir.
- İşleme taraf olan kuruluş, işlem vadesinde söz konusu kıymeti geri satın almayı taahhüt eder.
Merkez Bankasının sahip olduğu net fonlama, depo ve repo işlemlerinin toplamından oluşmaktadır.
3. Ters Repo
Genellikle piyasada geçici likidite fazlası oluğu durumlarda yapılan ters repo işlemleri; gerekli olmayan likiditenin çekilmesini amaçlar.
Merkez Bankası portföyünde bulunan kıymetleri, işlem tarihinde sözleşme yaparak bu piyasa işlemlerini yapmaya yetkili kuruluşlara işlem sırasında belirlenen fiyat üzerinden ileri bir tarihte geri almak vaadiyle satar. Bu süreçte:
- Sözleşme tarihi, işlemin yapıldığı tarihtir.
- Söz konusu kıymet, işlem sırasında belirlenen fiyat üzerinden satılır.
- Kıymetin geri alım fiyatı, satış işleminin yapıldığı tarihte belirlenir.
- İşleme taraf kuruluş, işlem vadesinde kıymeti geri satmayı taahhüt eder.
4. Doğrudan Alım
Piyasalarda kalıcı likidite sıkışıklığı olduğu zamanlarda açık piyasa işlemi yapmaya yetkili kuruluşlar ile gerçekleştirilen işleme doğrudan alım denmektedir. Böyle durumlarda Merkez Bankası; tedavülde bulunan kıymetlerini, işlem tarihinde belirlenmiş fiyat üzerinden işlem valöründe söz konusu olan kuruluşlardan satın alır. Valör, işlem yapılış tarihi ile işlemin gerçekleştiği tarih arasındaki farkı tanımlamaktadır.
5. Doğrudan Satım
Doğrudan satım işlemleri; çoğunlukla piyasada kalıcı likidite fazlası oluştuğu hallerde, açık piyasa işlemlerini gerçekleştirmeye yetkisi olan kuruluşlarla gerçekleştirilir. Bunun için TCMB; bu piyasa işlemlerinin portföyünde yer alan kıymetleri, işlem zamanında tespit edilmiş fiyat üstünden ve işlem valöründe bahsi geçen kuruluşlara satışını yapmaktadır.
6. Likidite Senedi İhracı
Likidite Senedi İhracı; para politikasının etkinliğini artırmak amacı ile, piyasadaki fazla likiditenin çekilmesine yönelik kullanılır. Merkez Bankası Kanununun 52. maddesi doğrultusunda vadesi 91 günü geçmeyen likidite senetlerini kendi nam ve hesabına ihraç edebilir.
İkincil piyasada da alınıp satılabilen likidite senetlerini Merkez Bankası gerekli gördüğünde erken itfa edilebilir.
Yalnızca açık piyasa işlemlerinin etkinliğinin artırılması hedeflenerek gerekli görüldüğü zaman ihraç edilen likidite senetlerinin alternatif bir yatırım aracı olarak görülmemesi gerekmektedir.