Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Nedir?
Dünya üzerinde bulunan tüm ekonomiler global çapta gerçekleşen etkilerden fazlası ile etkilenir. Bu etkilenmeler olumlu yönde olabileceği gibi kimi durumda da olumsuz bir etki yaratır. Ekonomik kalkınma da tüm bu olumlu ve olumsuz etkilenmelerden kaynaklı olarak hassas bir dengeye sahiptir. Ekonomik kalkınma için hassas dengelere sahip olunması, küresel olarak verilerin yakından takip edilmesi ile mümkündür. Verilerin yakından takibi ve gerekli konularda doğru adımların atılması için, OECD (Organisation for Economic Co-Operation and Development) Türkçesi ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü kurulmuştur. Ekonomik iş birliği ve Kalkınma Örgütü verileri hem ülkeler bazında hem de global bazda inceleyen bir uluslararası ekonomi örgütüdür. Hem sanayisi gelişmiş olan ülkeler hem de gelişmekte olan ülkelerin yer aldığı çok uluslu bir yapıya sahiptir. Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü finans alanında istikrarın korunmasına ve sosyokültürel ortamın iyileşmesine katkı sağlamayı amaçlar. OECD, belirli aralıklarla elde ettiği verileri hem ülke bazlı hem de küresel bazlı olmak üzere güncel bilgileri yayınlar.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü Nedir?
OECD, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, 2. Dünya savaşı sonrasında Amerikan Marshall planı kapsamında Avrupa’nın savaş sonrası onarılmasına ve ekonomik olarak kalkınmasına yardımcı olmak için kuruldu. Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü’nün mirasçısı olarak görülebilecek OECD, 1960 yılında Paris Sözleşmesinin imzalanmasının ardından 1961 yılında resmi olarak kuruldu.
OECC’ye göre daha kapsamlı bir görev tanımına sahip olan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, Avrupa dışında yer alan ülkeleri de kapsar. Bu kapsamda ve küreselleşmenin daha fazla etki etmesiyle birlikte OECD, ekonomik, yönetimsel ve sosyal sorunları da kapsayan bir anlayışla hareket eder.
OECD’nin çalışma alanları arasında bireysel özgürlüklerin korunması, ekonomik güç ve refah düzeyinin yükseltilmesi yer alır. Küreselleşmenin etkisi ile global çapta deneyimlerin paylaşılması önemlidir. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü yaşanan problemlere ortak çözüm bulmayı amaçlar. OECD’nin sistemler üzerinde yaptığı denetlemeler hayat kalitesinin artmasına yönelik politikalar önermesini de sağlar. OECD, dünya çapında istikrarın korunması, sürdürülebilir büyüme ve global ekonominin gelişmesine yardımcı olur.
OECD Ne Zaman Kuruldu?
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü resmi olarak 30 Eylül 1961 tarihinde kurulmuştur. 2. Dünya savaşı sonrası ağır hasar alan Avrupa’nın yeniden ayağa kalkması için 1948 yılında ortaya çıkan Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü’nün (OECC) mirasçısıdır. Türkiye Cumhuriyeti 2 Ağustos 1961 tarihinde OECD Konvasiyonu’nu onayladı. Türkiye Cumhuriyeti OECD bünyesine kurucu ülkelerden biri olarak katıldı.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün Amaçları
OECD’nin tüzüğünde örgütün amaçlar yer alır. Belirlenen amaçlar kapsamında OECD’ye üye olmayan ülkelerde dahil olmak üzere bazı amaçlar belirlenmiştir. Ülkelerin ekonomik ve sosyal kalkınmaları, uluslararası yükümlülüklere uygun olarak dünya çapında ticaretin geliştirilmesi OECD’nin amaçları arasında yer alır. OECD’nin ana amaçları şu şekilde sıralanır:
- Refah seviyesini üye ülkelerde yükseltmek.
- Halkın yaşam kalitesini yükseltmek.
- Ülkelerin gelişmişlik düzeyini artırmak için ticaret, yatırım, girişimcilik, teknoloji ve kalkınma gibi alanlarda iş birliği sağlamak.
- Sürekli ve dengeli bir ekonomik büyümeyi hükümetler için sağlamak.
- Gelişmekte olan üye ülkelerdeki işsizlik oranının azaltmak.
- Yeni iş olanaklarının geliştirilmesine katkı sağlamak.
- Ekonomik genişleme politikaları önermek.
- Yeni gelişen ekonomi kültürü hakkında ülkelere bilgi sağlamak.
- Sosyal eşitlik sağlamak. Ülkelerin iş olanakları bakımından güçlü olmasını sağlamak.
- Dünya ticaretinin gelişmesine katkı sağlamak.
- İnsan hakları ve bireysel özgürlük çerçevesinde demokratik sistemin düzgün bir şekilde sürdürülmesini sağlamak.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün Görevleri
OECD tüzüğü doğrultusunda örgütünün görevleri belirlidir. OECD görevleri arasında şunlar yer alır:
- Sosyal, ekonomik ve istatiksel verileri sağlamak.
- Verileri yayınlamak.
- Mali politikalar da dahil olmak üzere çevre, tarım, teknoloji, ve ticaret politikalarında ortaya çıkan gelişmeleri takip etmek.
- Değişiklikleri araştırmak.
- Ekonomik gelişmeleri analiz ederek öngörülerde bulunmak.
- Farklı ülkelerin ekonomik gelişmelerini karşılaştırmak.
- Ortak sorunlar için çözüm bulmak.
- Uygulamaları tanımlamak.
- Uluslararası ve ülke içi politika koordinasyonları konusunda üye ülkelere yardımcı olmak.
OECD, gelişmekte olan veya geri kalmış olarak nitelendirilen ülkelere yardım eder. Yardım genel de ülkeye uzman gönderme şeklinde gerçekleşir. OECD uzmanları gelişmekte olan veya geri kalmış ülkelerde kalkınma odaklı çalışmalar yürütür.
OECD Ülkeleri Hangileridir?
OECD ülkeleri arasında hem kurucu ülkeler hem de daha sonra örgüte katılan ülkeler bulunur. 2021 yılı itibariyle OECD’de global çapta 39 ülke yer alır. OECD içerisinde yer alan ülkelerden 20 tanesi kurucu ülke olarak değerlendirilir.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü içerisinde genel olarak gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler yer alır. Üye ülkeler serbest piyasa ekonomisini destekleyen demokratik ülkelerdir.
OECD kurucu ülkeleri arasında şu ülkeler yer alır:
- Türkiye
- ABD
- Avusturya
- Kanada
- Hollanda
- Fransa
- Almanya
- Lüksemburg
- İngiltere
- İtalya
- Belçika
- İrlanda
- Danimarka
- Yunanistan
- İsveç
- İsviçre
- İzlanda
- İspanya
- Norveç
- Portekiz
OECD’ye sonradan katılan ülkeler ve katılma tarihleri şu şekildedir:
- Yugoslavya (1962)
- Japonya (1964)
- Finlandiya (1969)
- Avustralya (1971)
- Yeni Zelanda (1973)
- Meksika (1994)
- Çekya (1995)
- Macaristan (1996)
- Polonya (1996)
- Güney Kore (1996)
- Slovakya (2000)
- Şili (2010)
- Estonya (2010)
- Slovenya (2010)
- İsrail (2010)
- Letonya (2016)
- Litvanya (2018)
- Kolombiya (2020)
- Kosta Rika (2021)
Üye ülkelerin yanı sıra OECD ile yakın temasta olup halen örgütüne üye olamayan ülkeler arasında:
- Hindistan
- Çin
- Endonezya
- Brezilya
- Güney Afrika Cumhuriyeti yer alır.
OECD Yapısı Nedir?
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü yapısı ve kuruluş ilkeleri göz önüne alındığında üç temel prensip üzerine kuruludur. OECD bu üç temel prensip doğrultusunda hareket eder.
OECD’nin yapısını oluşturan ilk prensip OECD konseyidir. OECD ve ülkeler arasında bağlantının sağlanması büyükelçilikler yolu ile olur. İkinci prensip ise, sürekliliği olan komitelerdir. Komiteler sayesinde devletler, politika eylemleri hakkında hızlı ve adaletli bir şekilde fikir alışverişinde bulunur. OECD komitesinde yer almak için üye ülkelerden olma şartı yer almaz. Üye olmayan fakat OECD ile yakın ilişkileri bulunan ülkelerde komitede yer alabilir. Üçüncü prensip ise 3000’in üzerinde çalışana sahip sekreterya bölümüdür. Üye ülkelerdeki politika yapıcıları ile koordineli çalışan ve rehberlik sağlayan sekreterya OECD içerisinde oldukça önemli bir yer tutar.