Altın fonu bir yatırım aracı olarak görülür. Bu fon, külçe altın veya altın üreten şirketlere yatırım yapılan bir fondur. Pek çok artı yönü bulunan altın fonu, yatırımcılar tarafından gelir elde etmek için tercih edilen fonlardan biridir. Altın fonu 2 farklı yöntemden yararlanılarak oluşturulur. Yöntemlerden ilki, külçe altın paralarla yatırım yapmaktır. Diğer yöntem ise borsa yatırım fonlarından altın hisse senetleri almaktır. Altın tarihsel olarak her zaman değerli ve popüler bir yatırım aracı olarak görülmüştür. Kıymetli bir maden olması, uzun ve tarihsel bir öneme sahip olması, günümüzde de zenginlik göstergesi olması altının değerini korumasına ve önemini devam ettirmesine neden olmuştur. Altın standardı, yatırımcılar arasında önemini korumayı sürdürür. Bu standart hakkında daha fazla bilgiye yazının devamından ulaşabilirsiniz.
Altın Standardı Nedir?
Altın standardı, bir ülkenin para biriminin doğrudan altınla bağlantılı bir değere sahip olduğu para sistemidir. Bu standart, ülkelerin kağıt parayı sabit miktarda altına çevirmesi için anlaşmış olduğunu gösterir. Bu standardı kullanan ülkeler, altın için sabit bir fiyat belirler ve alım satım bu fiyat üzerinden gerçekleştirilir. Belirlenen standart aynı zamanda para biriminin değerini de belirler. Örneğin ABD altın fiyatını ons başına 500 dolar olarak belirlendiğinde Amerikan dolarının değeri ons altının 1/500’ü olur. Bu bir ons altın için geçerli olan tutardır. Bu standart ile para birimi belirli bir miktar altın ile eşlenmiş olur ve bu miktar devlet tarafından garanti edilir.
Altın Standardı vs. Fiat Para
Ülkenin para birimini altına bağlayan sistem altın standardı sistemi olarak adlandırılır. Sistemin kullanılması hükümetin, merkez bankalarının veya para otoritelerinin, sabit miktarda paranın sabit olarak değişimini garanti eder. Dolaşımdaki bu para miktarı, hükümet veya bankacılık sistemi tarafından tutulan altın miktarı ile sınırlı olmasını garanti eder.
Fiat para sisteminde para biriminin değeri, bir emtia ile, örneğin altın veya gümüşle desteklenmez. Fakat para birimi bir ödeme şekli olarak ya da yasal ödeme aracı olarak kabul edilir ve para birimini çıkaran devletin garantisi altındadır. Fiat para biriminin değeri bir emtia tarafından değil, arz ve talep doğrultusunda belirlenir.
Fiat para birimini kullanan hükümetler tarafından ekonomiyi canlandırmak için mevcut para miktarı artırılabilir. Mevcut para miktarının artırılması enflasyonu frenlemeye yardımcı olur ve yaşanan durgunluğa çözüm sunar. Para birimi ekonomik faktörlerden doğrudan etkilenir.
Mevcut ulusal para birimleri günümüzde altınla desteklenmese de yatırımcılar için altın hala piyasadaki dalgalanmalara karşı güvenli bir liman olarak görülür. Altın IRA’ları veya altın EFT’leri gibi farklı yatırımlar yoluyla yatırımcılar altın almayı sürdürür.
Altın Standardının Tarihi
Altın standardının tarihi ve ABD tarihi iç içedir. 1933’te Amerikalıların ellerinde bulundurdukları tüm altın paraları, külçeleri ve sertifikaları ABD dolarına çevirmeye zorlayan Acil Bankacılık Yasası onandı. Bu yasanın amacı büyük buhran döneminde altının fiyat çıkışını durdurmak olsa da, altın değerini kaybetmedi. Altın o dönemde de şimdi olduğu gibi zenginlik kaynağı olarak görülmeye devam etti.
ABD’de altın standardının tarihi farklı dönemi içerir. ABD, 1792’de Madeni Para Yasasını çıkararak ABD darphanesini kurdu. ABD doları 24,75 altın ve 371,25 gümüş tanesine sabitlendi. Bu dönemde her para birimi kendisine verilen değere göre altın ve gümüştendi.
Standart küresel olarak altın ve gümüş arzıyla kendini belli etti. Arzın artması kıymetli metallerin azalmasına yol açtı. 1862 yılından itibaren ABD’de iç savaşın finansmanını sağlamak üzere standart terk edildi. Yasal İhale Yasası ile kağıt para piyasaya girdi ve bu kağıt paranın altına çevrilmesi engellendi. Para biriminin kullanılması için ABD 450 milyar dolar kağıt para bastı. Bu durum enflasyonun %80’e ulaşmasına yol açtı. İç savaş sonunda ABD’nin borcu 2,7 milyar dolara ulaştı. Toplanan kongrede ABD, gümüş dolar üretimini durdurarak para arzını azaltma yolunu tercih etti. Bu hamle enflasyonun düşmesine katkı sağlasa da ekonomik bunalıma sebep oldu.
Bunun ardından ABD altına dayalı standardına geri döndü ve ekonomik büyüme sağlamak için 1879 yılına kadar tüm kağıt paraların altına çevrilmesini sağlayan yasayı çıkardı.1920’lerin sonunda ABD vatandaşlarının özel altın para sahibi olması yasaklandı ve standarttan uzaklaşıldı. 1934 yılında süresiz hükümet garantisiyle ons başına 35 dolarlık bir fiyat belirlendi.
1944’te FDR ve dünya liderleri Bretton Woods Anlaşması için iş birliği yaptı. Böylece ABD dolarının altın fiyatına sabitlenmiş bir rezerv para birimi olması sağlandı. 1985 yılında ABD hazinesi altınları halka satmaya başladı. Bu, ABD ve yabancı ülkeler arasındaki altın ticaretini geliştirerek standardın günümüze taşınmasını sağladı.
Altın Standardı Nasıl Çalıştı?
Altına dayalı standardının çalışma esası belirsizdir. Genellikle desteklenmeyen fiat paraya dayanmayan emtia bazlı para rejimini veya sadece hükümetler tarafından desteklenen ve kullanılması zorunlu bırakılan parayı tanımlamak için kullanılmıştır. Bazı altın standartları yalnızca fiziksel altın ve külçe altınların dolaşımına dayanır. Bazıları ise diğer emtiaların ve kağıt para birimlerinin kullanılmasına izin verir. Tarihsel sistemler sadece ulusal para biriminin altına dönüşmesine olanak sağlıyordu. Bu da bankaların ve hükümetlerin ekonomik düzenlemeler yapmasını sınırlıyordu.
Avantajlar ve Dezavantajlar
Standardın sunduğu avantajlar, standardın en parlak olduğu dönemlerde görülmüştür. Bu avantajlar arasında şunlar yer alır:
- Ülkenin istikrarlı para birimi değerini korumasını sağladı.
- İşletmeler için öngörülebilirlik arttı.
- Tüketiciler için ekonomik güvenlik sağladı.
- Standardın sağladığı istikrar ve ekonomik büyüme işletmelerin kolay yatırım yapmasını ve büyümesini sağladı.
- Para arzının mutlak sınırlamalar getirdi, bu da enflasyonun sınırlanmasına katkı sağladı.
- Geniş çapta benimsenen standart döviz fiyatlarının standart olmasını sağladı.
Bunun yanında yarattığı dezavantajlar şu şekilde sıralanır:
- Ulusların ekonomiyi etkili bir şekilde yönetmesini zorlaştırmak.
- Hükümetlerin savunmayı finanse etme yeteneğini ve para politikalarında stratejik olarak yararlanmasını kısıtlamak.
- Deflasyon neden olma potansiyeline sahip olmak.
- Artan para talebi miktarına neden olarak ekonomik durgunluğa neden olabilmek.
Günümüzde Hangi Ülkeler Altın Standardında?
Günümüzde hiçbir ülke standart para sistemi olarak altını kullanmaz. Bu standarttan çıkan son ülke olan İsviçre, 1999 yılında altın ve para birimi arasındaki bağı koparmıştır. Buna rağmen altın rezervi konusunda İsviçre global çapta yedinci en büyük rezerve sahip ülkedir.