Gelecegin Adil ve Sürdürülebilir Simit Ekonomisi Modeli

Gelecegin Adil ve Sürdürülebilir Simit Ekonomisi Modeli

Klasik ekonomi teorilerine alternatif olarak ortaya çıkan simit ekonomisi modeli, Kate Raworth tarafından oluşturulmuştur. Son 40 yılda dünya ekonomisindeki büyüme ve pazara olan inancın güçlenmesi durumlarından dolayı oluşan ve dünyanın kaynaklarına saygı duyulan yeni bir ekonomi anlayışı olarak öne sürülen simit ekonomisi modeli, dünyanın sınırlarını dış çepere ve sosyal sınırları iç çepere yerleştirerek bir simit üzerinden sürdürülebilir kalkınma planı sunmaktadır. Ortası delik olan simitin merkezine eğitim, sağlık, politik ve sosyal haklar gibi temel yaşamsal ihtiyaçlar koyulurken en dıştaki halka ekolojik tavan olarak adlandırılmaktadır. Çeşitli adımları bulunan ve oldukça yenilikçi olan bu ekonomi modeli Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) ile uyumlu olması ile de öne çıkmaktadır. Bu ekonomik model hakkında daha fazla bilgi için yazının devamına göz atabilirsiniz.

Simit Ekonomisi Nedir?

Ekonomiyle çevrenin kesiştiği bir ekonomi olan simit ekonomisi, ekonomik büyümenin çevreye saygılı olarak da yapılabileceğini vurgulayan bir sistemdir. Pek çok profesör tarafından desteklenen bu ekonomi, temiz büyümenin mümkün olduğunu savunur. Son yıllarda hızla artan sanayileşme faaliyetlerinin gezegen üzerindeki olumsuz etkilerini azaltan ve bunu çeşitli adımlara yayan bir model olan simit ekonomisi, iklim krizi sorununa da dikkat çeker. 7 ayrı adımı bulunan bu ekonomi modeli, doğa ve toplumu hesaba katar, sürdürülebilirliği ve eşitliği vurgular. Bu ekonomik modelde klasik ekonomik anlayışa karşı çıkılarak temiz büyüme öne çıkarılır.

Simit Ekonomisi Modeli Nasıl Çalışır?

Sürdürülebilir bir ekonomi modeli olan simit ekonomisi modelinde öncelik temel ihtiyaçların karşılanması için yeterli kaynakların sağlanmasıdır. Bu hedefle beraber doğal kaynakların sınırlı olduğu ve sürdürülebilir geleceğin korunması için birtakım sınırlamalar olması gerektiği de kabul görür. Bu modeldeki iç halka insanların temel ihtiyaçlarını giderecekleri minimum düzeyi temsil ederken dış halka ise doğal kaynakların sınırlarını gösterir. Ekonomideki büyümenin sürdürülebilir olması için doğal kaynakların korunması gerektiğine vurgu yapan bu sistemde ekonomik büyüme sınırları çevreye duyarlı bir şekilde planlanır ve belirlenir.

Bu model birçok farklı sektör için uygulanabilir. Örneğin; yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak fosil yakıt kullanımını azaltmak, çevre dostu ürünlerin üretimini ve tüketimini teşvik etmek, atık üretimini azaltmak gibi sürdürülebilir uygulamalar, bu model için uygun olabilir. Simit ekonomisi modeli, sadece sürdürülebilir bir geleceğin korunmasını amaçlamaz, aynı zamanda adaletli bir ekonomik sistem oluşturmayı da amaçlar. İnsanların temel ihtiyaçlarını karşılamaları için yeterli kaynaklara sahip olmaları, ekonomik fırsatlardan eşit şekilde yararlanmaları ve çevrenin korunması için uygun önlemlerin alınması, bu modele göre adaletli bir ekonomik sistem oluşturmanın kilit noktalarıdır.

Neden Önemlidir?

Bu ekonomik modelin önemi şu şekilde ifade edilebilir:

  • Sistematik bir bakış açısı sunduğundan ötürü toplum ve ekonomi arasındaki ilişkiler daha net anlaşılabilir ve sürdürülebilirliği teşvik edecek stratejiler geliştirmek mümkün olabilir.
  • Bu ekonomik model toplumsal-sosyal adaleti teşvik eder.
  • Ekonomik büyümenin sınırlarını belirler.
  • Çevresel sürdürülebilirliği teşvik ederek çevrenin ve kaynakların korunmasına katkıda bulunur.
  • Yerel ekonomileri destekler.
  • Sürdürülebilir bir gelecek için zemin hazırlar.

Simit Ekonomisinin Ana Başlıkları Nelerdir?

Simit ekonomisinde iç halka, dış halka, içbükey alan ve dışbükey alan olmak üzere 4 ayrı başlık bulunur. İç halka ve dış halkaya yazının önceki başlıklarında değindik. İçbükey alan, yenilikçilik ve adil paylaşımı içeren başlıktır. Dışbükey alan ise aşırı tüketim ve atık başlıklarını içermektedir. Bunların yanı sıra bu ekonominin 7 ayrı grubu bulunmaktadır. Yazının devamında simit ekonomisinde öne çıkan 7 başlığı görebilirsiniz.

1.Hedefi Değiştir

Hedef değiştirme ilkesi, aslında ekonominin büyüklüğünü ölçmek için GSYH yerine simit modeline geçilmesi gerektiğini anlatan ilkedir. Bu görüşü savunan birçok iktisatçı, GSYH kullanılarak ilerlenmesi hâlinde yolumuzu bulamayacağımızı fakat simit modeliyle sürdürülebilir kalkınma sağlanarak insanlığa ve dünyaya yararlı olabileceğimizi ifade etmektedir. Sonsuz büyümenin, yerini dengeye bırakması gerektiği de bu ilkenin bir parçasıdır.

2.Büyük Resme Odaklan

Bu ilkeyle aslında büyük düşünmeye dikkat çekilir. Dar bir perspektif yerine hanelerdeki ücretsiz emek ve düzgün işleyen bir toplumun da büyük ekonomi resmine dahil edilmesi gerektiğini savunan bu ilkede ekonomi teorisini ortaya atan Raworth, güneş enerjisinden atık ısıya ve müştereklere kadar birçok konuya değinmektedir.

3.İnsan Doğasını Geliştir

Adam Smith’in daima akılcı, yanılmaz ve ekonomik anlamda rasyonel insan modelini pek çok kişi duymuştur. Bu modelden yola çıkılarak klasik ekonomi teorilerinin de bu rasyonel insan görüşüyle oluşturulduğunu ve bunun işbirlikçi bir tür olduğumuzu es geçtiğini söyleyen Kate Raworth, bu ilkeyle insanların irrasyonel tepkiler verebileceğine de dikkat çekmektedir. Ülkemizin ünlü akademisyenlerinden Dr. Mahfi Eğilmez de bir kitabının önsözünde bu teoriye destek verecek çıkarımlarda bulunmaktadır.

4.Sistemleri Anla

Ekonomik dinamikler, geçmişteki birçok fizik teorisi, arz-talep grafiği gibi eski hesaplamalara dayanmaktadır. Bu mekanik dinamikler yerine 21. yüzyılda iklim değişikliğini, eşitsizlikleri ve karmaşıklıkları baz alan bir ekonomi anlayışının yayılması gerekmektedir. Ayrıca bu karmaşık sistem içinde alınan kararların yarattığı etkileri gözler önüne seren bir etik anlayışına ihtiyaç duyulduğu da belirtilmektedir.

5.Paylaşmak İçin Tasarla

Bölüşümcü bir ekonomi, aslında bu ekonomik modelin uygulanması açısından büyük bir öneme sahiptir. Paylaşmak için tasarla ilkesiyle eşitsizliklerin daha fazla zenginlikle çözülebileceği reddedilirken bir yandan da gelir ve kaynakların eşit dağıtımına vurgu yapılmaktadır.

6.Yenilik İçin Tasarla

Yenilik için tasarla ilkesiyle beraber ekolojik problemlerin yalnızca zengin ülkelerin problemi olduğu yanılgısına karşı çıkılmaktadır. Kirlilik sorununu çözmek için ülkelerin tek başına çabalaması yeterli değildir çünkü var olan endüstriyel sistemlerin ve çıkar-üret-kullan-at döngüsü üzerine kurulu olan düzenin büyümesi iyi değildir, inovatif sistemlerin baştan tasarlanması ve insan refahını merkeze alan ekonomilerin yaratılması gerekmektedir.

7.Büyürken Agnostik Ol

Bu ilkede büyümeye karşı daha kuşkulu bakılması gerektiğine ve şüpheli bir bakış açısının benimsenmesinin gerekli olduğuna vurgu yapılmaktadır. Raworth'un yaptığı çıkarımlara göre 20. yüzyılın ekonomi anlayışı zorunlu olarak büyümeye odaklanmıştır. Sınırlarımızı göz önünde bulundurarak hareket etmek istiyorsak büyümeye karşı daha kuşkulu bir yaklaşım benimsememiz şarttır.

Ekonomik Büyüme ile Yeşil Çevre Bir Arada

Ekonomik büyümeyle yeşil bir çevrenin bir arada olması hayal değildir. Raworth, tasarladığı ekonomi sisteminde buna da yer vererek aslında bunun imkânsız olmadığını göstermektedir. Örneğin; Hollanda’nın başkenti olan Amsterdam’da tamamen bu ekonomi modeline geçilmek adına adımlar atılmaktadır. Bu uygulamayla Amsterdam’da yaşayanlar arasında onarım, paylaşım ve yeniden kullanım kültürünün yaygınlaştırılmasına ek olarak inşaat sektöründe sürdürülebilir ve biyolojik bazlı bileşenler teşvik edilmektedir. Ahşap ve geri dönüştürülmüş kâğıttan yapılan selüloz lifi, fırınlanmış kil gibi maddeler öne çıkmaktadır. Belediyeler de inşaat şirketlerini katı şartlarla çevreci yöntemlere yöneltmektedir. İsraf edilen gıdaların azaltılmasına yönelik çalışmaların da yapıldığı Amsterdam’da paylaşımın yaygınlaşması için çalışmalar sürüyor. Modern ve yepyeni bir ekonomik model olan simit ekonomisi, paylaşım ve eşitliği esas almasına ek olarak yeşil bir çevrede ekonomik büyümenin imkânsız olmadığını kanıtlıyor.

Gelişmelerden Haberdar Olun!

Kampanyalarımız ve ürünlerimiz hakkında ilk ben haberdar olmak istiyorum diyorsanız.
Lütfen E-Bülten üyeliğimize katılın.