Yatırımcılar için en doğru yatırım aracını seçmek her zaman kolay değildir. Türkiye Elektronik Fon Dağıtım Platformu (TEFAS), yatırım fonlarını karşılaştırmak ve analiz etmek isteyen yatırımcılara oldukça kapsamlı bir altyapı sunar. Ancak bu verileri doğru yorumlayabilmek ve fonlar arasında etkin bir karşılaştırma yapabilmek için bazı stratejileri bilmek önemlidir. Bu yazımızda, TEFAS üzerinde fon karşılaştırması yaparken nelere dikkat etmeniz gerektiğini, hangi metriklerin daha anlamlı olduğunu ve yatırım kararınızı şekillendirecek pratik önerileri sizinle paylaşıyoruz.
1. Fon Seçiminde İlk Adım: Kategorilere Göre Ayırmak
TEFAS üzerinde karşılaştırmaya başlamadan önce, yatırım hedeflerinize uygun fon türünü belirlemeniz kritik önem taşır. Fonlar; hisse senedi, borçlanma araçları, karma fonlar, serbest fonlar gibi çeşitli kategorilere ayrılır. Bu nedenle, getirileri kıyaslamadan önce fonların aynı kategoriye ait olup olmadığından emin olmalısınız. Örneğin bir hisse senedi fonu ile kısa vadeli borçlanma araçları fonunun getirilerini kıyaslamak, sizi yanıltabilir. Aynı ligdeki fonlar arasında karşılaştırma yapmanız, daha sağlıklı analizler sunar.
2. Getiri Analizi: Sadece Yıllık Getiriye Bakmak Yeterli Değil
Çoğu yatırımcı, fon seçiminde yıllık getiriyi birincil kriter olarak değerlendirir. Ancak bu tek başına yeterli bir ölçüt değildir. TEFAS üzerinde 1 aylık, 3 aylık, 6 aylık, yılbaşından bu yana (YBBA) ve 1 yıllık getiri performanslarına bakmak daha bütünsel bir bakış sunar. Ayrıca fonun dönemsel istikrarı, sadece bir defaya mahsus yüksek performans göstermediğini gösterir. Bu nedenle “istikrarlı getiri” sunan fonlar, genellikle uzun vadeli yatırımcılar için daha doğru tercihler olabilir.
3. Volatilite ve Sharpe Oranı Gibi Risk Göstergeleri
Getiri kadar, bu getirinin hangi risk düzeyinde sağlandığı da önemlidir. TEFAS üzerinden fonların volatilitesine (dalgalanma) ve Sharpe oranına ulaşabilirsiniz. Sharpe oranı, riske göre ayarlanmış getiriyi ölçer ve bir fonun ne kadar verimli çalıştığını gösterir. Aynı getiriyi sağlayan iki fondan, daha düşük riskle çalışan fon daha değerlidir. Özellikle dalgalı piyasalarda yatırım yapıyorsanız, bu metrikleri dikkate almak portföyünüzü daha sağlam temellere oturtmanızı sağlar.
4. Fon Büyüklüğü ve Likidite: Gözden Kaçmaması Gereken Detaylar
Bir fonun büyüklüğü, yatırımcı ilgisi ve fonun kurumsal yapısı hakkında önemli sinyaller verir. Çok düşük fon büyüklüğüne sahip bir fon, kapanma riski taşıyabilir ya da yeterince likit olmayabilir. Aynı zamanda günlük işlem hacmi düşük olan fonlarda alım-satım yapmak da zorluk yaratabilir. Bu nedenle karşılaştırma yaparken sadece performansa değil, fonun toplam büyüklüğüne ve işlem yoğunluğuna da göz atmak faydalı olacaktır.
5. Fon Yöneticisi ve Kurum Kimliği
Yatırım fonunun arkasındaki yönetim ekibi de en az performans kadar belirleyicidir. Bazı portföy yönetim şirketleri, uzmanlaşmış ekiplerle belirli alanlarda (Eurobond, hisse, para piyasası gibi) daha başarılı sonuçlar üretebilir. TEFAS üzerinde fon bilgilerine tıkladığınızda, fonun yöneticisini ve portföy yönetim şirketini görebilirsiniz. Bu sayede, aynı yöneticinin yönettiği diğer fonlara da göz atabilir, yönetim başarısını kıyaslayabilirsiniz.
6. Karşılaştırmalı Filtreleme Yaparken Nelere Dikkat Etmeli?
TEFAS’ta fon karşılaştırma sekmesi üzerinden birden fazla fonu aynı tabloda görebilir, performans, risk ve maliyet kalemlerini yan yana inceleyebilirsiniz. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli şey, kıyaslamanın aynı sınıfta ve benzer stratejiye sahip fonlar arasında yapılmasıdır. Ayrıca fonların yönetim ücreti (fon toplam gider oranı), alış-satış valör günleri ve minimum yatırım tutarı gibi detaylar da kıyaslamada belirleyici olabilir.
7. Stratejik Öneri: Kendi Yatırım Profilinize Göre Ağırlıklandırın
Her yatırımcının risk toleransı, vade beklentisi ve getiri hedefi farklıdır. Bu nedenle TEFAS üzerindeki fon karşılaştırmalarını yaparken, bir “kazan-kazan fonu” aramak yerine, “benim profilime en uygun fon” bakış açısıyla ilerlemek daha faydalıdır. Örneğin riskten kaçınan bir yatırımcı, para piyasası ve kısa vadeli borçlanma araçları fonlarına ağırlık verirken; daha agresif bir yatırımcı hisse senedi ve serbest fonlara yönelmelidir.